Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. . Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. . ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. (Gülüyor. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Eskiden sosyal medya mı vardı. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. - Songül çok güçlü bir kadın. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Şimdi sekiz yaşında oldular. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. ",. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Şimdi sekiz yaşında oldular. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Eskiden sosyal medya mı vardı. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. . Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. . Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. ",. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. - Songül çok güçlü bir kadın. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. (Gülüyor. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı.